Kudüs Basın Açıklaması

Dünya siyasetine yön verme çabasında olan karanlık odaklar, kana bulanmış ellerini yine Kudüs’e uzatmaktadırlar. Kudüs’ün müslümanların davası, onuru, şerefi ve haysiyeti olma hakikatini kabul etmeyen mihraklar, bir kere daha Kudüs üzerinden sinsi oyunlar tezgâhlamaktadırlar. Dünyaya özgürlük ve barış getirme iddiasında bulunanlar, iş müslümanların kutsallarına geldiğinde bu iddialarını unutmakta, bütün evrensel değerleri hiçe sayarak menfaatleri neyi gerektiriyorsa bu yönde hareket ettikleri gerçeğini bir kez daha ortaya koymaktadırlar.

İslam âleminin ilk kıblesi, sancağı ve mukaddes mekânı üzerinden oynanan bu oyunlar ve İslam âleminde infiale neden olan bu karar; sözde özgürlük ve barış iddialarıyla çelişmektedir. “Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul edilmesi” kararı, bu çelişkinin bir tescili olarak tarihe geçmiştir. Orta doğuda dengeleri değiştirme niyetiyle alınan bu sözde karar, müslümanların vicdanını yaralamakla kalmayıp, dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan 2 milyara yakın Müslümanı yok saymaktadır. Bu noktada kendilerini dünyanın sahibi olarak gören ve İslam âlemini yok sayan bu odakların neye, nasıl ve ne şekilde hizmet ettiği İslâm âlemi tarafından ciddi şekilde sorgulanmalı, anlaşılmalı ve gereken acilen yapılmalıdır. Bunun için tüm Müslümanlar, kirli mihraklar tarafından aramıza sokulmaya çalışılan nifak tohumlarının farkına varıp, küçük görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, topyekûn İttihad-ı İslam şuuruyla bir araya gelip bu saldırıya karşı çıkmalıdırlar. Zira bu kararla müslümanların kalbinin ortasına zehirli bir hançer saplanmıştır. Ama bilinmelidir ki Allah’a, hak din olan İslamiyete ve Müslümanların mukaddesatına karşı savaş açanların mağlubiyeti kaçınılmazdır. Galib olan ancak Allah’tır. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Derneği (UBAD) olarak Müslümanların kırmızı çizgisini fütursuzca çiğneyerek Hakkı tanımayan mihraklarca alınan bu haksız ve sözde kararı reddediyor ve yok sayıyoruz.

Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.