Gün geçmiyor ki Dünyanın bir köşesinden bir vahşet haberi, bir vahşet görüntüsü daha gelmiyor olsun. Yirmibirinci yüzyılın modern dünyasının gözleri önünde; insan olan herkesin vicdanını galeyâna getirecek, tahammül sınırlarını yerle bir edecek, insanlık onuru kavramını tarihe gömecek, insanlığı aynada kendi yüzüne bakamaz hale getirecek vahşi bir soykırım Arakan’da yaşanmaktadır.
Birbirine benzemeyen muhtelif vahşet örnekleri karşısında maalesef uluslararası toplum hep aynı tepkiyi vermekte ve kınamaktan öteye geçememektedir. Varlık nedeni dünya barışını temin etmek olan Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların bu kayıtsızlığı, dünya barışını ve insanlık onurunu adım adım yok olmaya sürüklemektedir.
Kendi problemlerini çözebilecek potansiyeli bulunan, kendi mazlum ve mağdurlarını himaye edecek imkan ve kabiliyetlere sahip olan İslam dünyasının yaşananlar karşısında sessizliği ise bir başka trajedidir.
Kınamanın çözüm olmadığı ve meselenin çözülmesi çağrılarının bir karşılık bulmadığı, sözün anlamını yitirdiği böyle bir ortamda, bizler de Arakan’daki kardeşlerimizle birlikte tüm dünyaya, küresel aktörlere ve kamuoyuna feryadımızı, çığlığımızı, canımızın yandığını, içimizin acıdığını haykırıyoruz!
Benzer Konular
Ziyaretçi Yorumları